Taş Devri'nde yaşayan hırslı bir insan için başarının temel kuralı şudur; Ne kadar çok olur o kadar iyi. Silahların ne kadar iyiyse ve ne kadar silahın varsa,o kadar çok av hayvanı öldürürsün. Yiyecek stokların ne kadar fazlaysa,yokluk zamanlarında hayatta kalma şansın o kadar fazla olur. Barınağın ne kadar sağlamsa,hava koşulları ve vahşi hayvanlara karşı o kadar emniyette olursun. Ne kadar fazla çocuğun olursa,bunların bir kısmının yetişkinliğe erişme şansı o kadar fazla olur. O zaman modern zihnin sürekli ''daha fazla'' sını (daha çok para,daha iyi bir statü,daha fazla sevgi,daha yüksek iş tatmini,daha genç görünen bir eş,daha büyük bir ev)araması şaşırtıcı olmamalı. Ve eğer başarılı olursak,eğer gerçekten de daha fazla paraya ya da daha yeni bir arabaya veya daha iyi bir işe sahip olursak tatmin oluruz; tabi ki bir süreliğine. Ancak er ya da geç(genelde kısa süre içinde)daha fazlasını istemeye başlarız.
Toparlarsak,evrim zihinlerimizi öylesine şekillendirmiştir ki psikolojik açıdan acı çekmek,kendimizi kıyaslamak,değerlendirmek,eleştirmek;sahip olmadıklarımıza odaklanmak;sahip olduklarımızdan hoşnut olmamak ve çoğu asla gerçekleşmeyecek bin türlü korkutucu senaryoyu kafamızda kurmak,kaçınılmaz kaderimiz haline gelmiştir. Bu nedenle insanların mutlu olmakta zorlanmasına hiç şaşmamalı!
(Kaynak:Mutluluk Tuzağı/Russ Harrıs)
Evrimsel Zihin
Reviewed by Yurdagül Çelik
on
Nisan 26, 2021
Rating:

Ben evrime inanmadığımdan nasıl bir yorum yapacağımı bilemedim. :)
YanıtlaSilFakat burada geçen mevzular hala devam etmektedir. İnsan evrimleşerek gelişmiş bir varlıksa o zaman pek geliştiği söylenemez. :)
İslam inancımıza göre bize hırsı, hep daha fazlasını istemeye teşvik eden bir nefsimiz var. Şeytan da onun yardımcısı. Son nefesimize kadar bunlarla mücadele etmek gerekiyor.
Burada evrimden kasıt,sizin zihninizdeki maymundan gelme vs ile alakalı olmayan kalıtsal geçişi anlatan bir evrim.İslam dinindeki söylemlerin karşısında bir duruş değil.Bu alıntı yaptığım kitap da tamamen bilimsel veriler üzerinden yazılmış ve bizim de danışmanlık süreçlerinde kullandığımız bir kitap.Görsellerden dolayı mı yanlış anlaşıldı bilemedim.Kastedilen kalıtsal olarak diğer nesillere olan aktarım.Umarım anlaşılır anlatabilmişimdir.Sevgilerimle :)
SilGörselerden herhalde. Ya da benim okuduğum diğer kitaplardan öyle anlamış olabilirim. Genelde yabancı bilim insanları Darwin evrimine inanıyorlar.
SilBir de taş devri diye bir inancımız da yok bizim. Yani yeryüzündeki ilk insanlar Hz. Adem as. ve zevcesi Havva validemizdi. Ve Cenabı Hak onlara bir çok ilmi öğretmişti. Yani buğday yetiştirmeyi, ekmek yapmayı vs. biliyorlardı. Bir çok dili de biliyordu. İnsanlar bilimi sıfırdan kendileri icat etmediler. Belki zaman içinde geliştirdiler.
Açıkçası olaya hiç bu açıdan bakmadım. Nedendir bilmiyorum ama kafama uzun süredir hep bu ilkel insanlar nasıl yaşardı. Hangi yiyecekleri yerdi. Hangi otun yenilebilir olduğunu hangi hastalığa ne iyi geldiğini vs gibi sorunlara nasıl çözümler bulduğunu düşünmekle geçiyor zamanım. Biz onlara ilkel insan diyoruz ama bence ilkel olan bizleriz. Onlar yaşamlarını devem ettirmek için çabalıyor biz ise şahsi zevklerimiz için hep daha fazla daha fazla daha fazla diyoruz. İnsanlar artık tatmin olmuyor elindekilerle. Çağın hastalığı da bu olsa gerek. Bizleri düşünmeye sevk eden bu kıymetli yazın için müteşekkirim. Saygılarımla. Vesselam...
YanıtlaSilGeçmişimizdeki evrimleşmeye bakarsak,belki bugünü daha iyi değerlendirebiliriz diye düşündüm.Değerli yorumunuz için ben teşekkür ederim :)
SilKaynaktaki mutluluk tuzağı çok guzel bir kitap, mutlulugu insan kendi mi icat etti onu merak etmisimdir hep
YanıtlaSilHep mutlu olmamızın söylenmesinin doğru olmadığını da anlatan güzel bir kitap.Blogda da yazmayı planlıyorum :)
SilBen de stokçuyumdur. Evde hep yedek erzak oldun isterim. Bir de mesela bir t shirt bana çok yakıstı her rengini alırım 😸
YanıtlaSilBende de beğendiğim bir şeyin her rengini almak var :) Benziyoruz yani :)
Sil