Bu bozukluk, ilk kez Hervey
Cleckley’in 1941 yılında yayınlanan çalışmasında ayrıntılı olarak
tanımlanmıştır. Cleckley’e göre bu insanlar, ilişkilerinde sorumsuzdur, diğer
insanların duygularına ya da durumlarına duyarsızdır, insan olmanın temel
niteliklerinden yoksundur, yaşadıklarından ders almazlar, sorumsuzlukları ve
çevreyi istismar eden davranışları ile ailelerini ve çevresini müşkül durumda
bırakırlar. Sonraki yıllarda bu çalışma üzerinden gidilerek daha kapsamlı
araştırmalar yapılmıştır. Bu araştırmaların sonucuna göre antisosyal kişilik
bozukluğu olan insanlarda şu belirtilerin olduğu görülmüştür;
-Fiziksel Şiddet Eğilimi
Öfkeli
ve gergin beden diline sahiptirler. Genel olarak küfürlü konuşmayı severler. Kişilere
ve çevresine fiziksel şiddet uygulamaktan çekinmezler.
-Vicdanın Eksik Olması
Ailesine
ve çevresine verdiği sıkıntılardan dolayı rahatsızlık hissetmezler. Olumsuz ve
yıkıcı davranışlarından dolayı sorumluluk duymazlar.
-Sık Sık Yalan Söyleme
Yalan
söyleme konusunda ustalaşmıştır. Yalanla birlikte sürekli karşındaki insanları
aşağılama eğilimdedirler.
-Diğer İnsanların Kişiliğine Ve
Öz Benliğine Saygısızlık
Empati yapmaktan yoksundurlar, diğer
insanların kendileri yüzünden zor duruma düşmesini umursamazlar. Yaptığı
iyiliği, güç kazanmak adına yaparlar.
-Sorumsuzluk
Aile ve
iş ortamında sürekli sorumsuz davranışlar sergilerler. Girdikleri işin devamını
getirmekte zorlanırlar.
-Kanun Ve Yasaları Sürekli
Çiğneme İsteği
Kendilerini
hiçbir zaman suçlu hissetmediklerinden hatalarından ders almazlar. Ne kadar
bedel öderlerse ödesinler benzeri hataları yapmaya tekrar ederler.
Antisosyal
Kişilik Bozukluğunda biyolojik etmenlerin büyük rol oynadığı düşünülmektedir. Bu
kişiler çocukluklarında ebeveyn figürleri tarafından ihmal edilmiş ya da kötü
davranışlara maruz kalmıştır. Anne-bebek arasında sağlıklı ilişkinin
kurulamaması, karşılıklı bağın sağlam olarak oluşmasını engellemiştir. Temel
güven eksikliğiyle birlikte yeteri kadar sevgi alamayan kişi, sonraki gelişimde
de ağır travmaları beraberinde
getirmiştir.
Bu
kişilerde süper ego yeterince gelişmemiştir. Bu nedenle insanlığın temel
niteliklerinden yoksun, değerleri olmayan, tek değer sistemi saldırgan güç
gösterisi olan bir birey ortaya çıkmıştır.
Tedavisi
Tedavisi çok zor olan kişilik
bozukluklarından biridir. Kişiyi terapist yardımıyla motive etmek önemlidir.
Terapist, tedavi planında katılımın devamlılığı konusuna kişiye bilgi
vermelidir. Çünkü bu bozukluğu olan kişiler, özgürlüklerinin kısıtlandığını
düşünerek tedaviyi yarım bırakmak isteyebilirler. Tedavide bilişsel
işleyişlerin zenginleştirilmesine çalışılır. Hastaların, kişilik gelişimleri
göz önünde bulundurularak, sosyal ve ahlaki davranışlarının geliştirilmesi için
uğraş verilir. Terapinin kuralları, süresi, iptal ilkeleri gibi detaylara
uyulması önemlidir. Bozukluğun giderilmesi ihtimali zor gözükse de terapist, kişide
yeterli motivasyonu sağlayabilirse olumlu geri dönüşler olacaktır.
Yetişkin çağlarda yaşadığımız birçok
psikolojik rahatsızlığın kökeni, bu bozuklukta da görüldüğü gibi bebeklik ve
çocukluk çağlarına dayanmaktadır. Bu yüzden sağlık nesiller için ebeveyn
tutumları çok önemlidir. Bilinçli bir aile tarafından yetiştiren çocuk, diğer
çocuklara göre bir çok artılarla hayata atılacaktır. Sağlıkla kalın.
Antisosyal Kişilik Bozukluğu
Reviewed by Yurdagül Çelik
on
Şubat 19, 2017
Rating:

Koyu renkle çizdiğin 6 maddenin tümü bir kişide toplanmış, sıksık yalan söylüyor, o yüzden de söylediği yalanı unutuyor, her seferinde başka yalan söylüyor:)))bir öyle diyor, başka gün böyle diyor, ertesi gün yok öyle yapmadım diyor:)))böyle demedim diyor, 24 saat sonra tersini söylüyor, yasaları çiğnemeye bayılıyor!!! Hatta yasa masa olmasın, her şeyi ben yapayım yasa ben olayım istiyor. Diğer insanlara çok saygısız böyle herkesin sevdiği, kimsenin bir yamuğunu, terbiyesizliğini, skandalını görmediği, çok sevilen bir şarkıcıya bile "yeaaaa sen kimsin yeaaa sen sanatçı olsan ne olur olmasan ne olur yeaaa" filan diyor!!Vicdan sıfır, kendi gibi düşünmeyen herkesi bertaraf etme yolunda, açık açık da diyor zaten, bak isim vermedim herkes anladı, demek sorunu buymuş: Antisosyal kişilik bozukluğu. Çocukken nasıl davrandılarsa buna...çok teşekkürler valla çok merak ettiğim bir sorunun cevabını aldım bugün bu yazıyla.
YanıtlaSilSevgiler:)
İzninle bu değerli yazının linkini sayfamda paylaşabilir miyim Yurdagül'cüğüm?
YanıtlaSilTabi ki ablacığım çok memnun olurum :) Sevgiyle kucaklıyorum :)
SilÇocuklukta başlayan bu tür farklı eğilimlerin ergenlik çağında daha da arttığına tanık oluyoruz. Önce aileleri eğitebilsek keşke. Kökler ne kadar önemli.
YanıtlaSilSevgiler.
Genetik,yetiştirilme tarzı,çevresel uyaranlar...Hepsi önemli... Teşekkürler :))
SilHayatimizda cesit cesit insan var. Hepsiyle iyi kotu yasiyoruz, iletisim kuruyoruz. Ama biraz gozlemledigimiz de herkesin oyle yaralari var ki. Son kisimda belirttiginiz gibi ailenin ilgi eksikligi ne kadar kotu diyebilecegimiz ozelliklere sahip bireylerin buyumesine neden oluyor. Terapi cok onemli evet ayni zaman da biz insanlarin da toplun icinde bu tur problemleri olan kimselere yardimci olmasi gerekli.
YanıtlaSilAile desteği ve çevre desteği,kişilik bozukluklarında önemli tabi.Bir de mutlaka uzman desteği :)
SilYurdagül hanım kesin konuşmak istemiyorum ama halkımızın yarısında vardır bu saydığınız belirtiler :)
YanıtlaSilSadece bu belirtiler teşhis koymak için yeterli değil.Ben,genel olarak anlattım.Belli testlerin uygulanması gerekiyor kişilere.Hemen teşhis konulamaz...
SilBunları okudukça hep "Dışarıdakiler içeridekilerden çok" diye tahmin edilen bozuk kişilik yorumu geliyor aklıma.
YanıtlaSilTabi yazarak teşhis koymak zor da çok sağlıklı bir toplum olduğumuzu düşünmüyorum ben de :))
SilHımm. Bayağı tehlikeli.
YanıtlaSilTedavisi çok uzun sürüyor :((
SilAslında beyinlerinin planlı çalıştığını anladım tabii kötülüklere... ki,şilik bozukluğu kategorilerden en sınıfsız grup. Yurdagül'üm. Bu kişilik bozukluğunun en kötü örneği, yani karaktersiz dediğimiz kişilerdeki özellikler gibi duruyor, Küfür var, zaten bir tek bu bile itici olmaları için yeter. Potansiyel suçlu psikolojisi, yani bunlar tedavisiz kişilik bozuklukları olmalı. Tutar tarafları yok zira :) Zaten hasta olduklarını kabul edip ilaç da içmez bunlar... Ay, ben sıkıldım bunlardan. Canım emeğine sağlık. Teşekkürler emeklerin için. Sevgiyle kucakladım seni :))
YanıtlaSilKesinlikle tedavisi uzun ve zor olan bir bozukluk türü :(( Bu tür kişilik bozukluğu olanlarla yaşamak da çok zor :(( Allah kolaylık versin herkese...Sevgiyle kucaklıyorum ablacığım :))
SilBu anlattığınız kişilik bozukluğuna Sahib o kadar kişi varki ve gün geçtikçe bu tip kişilere katılım hızla artmakta ne yazıkki yazınızı blog üzerine Herşey sayfasında paylaşacagımm izninizle
YanıtlaSilİsim göstererek paylaşırsanız sevimirim.Çünkü makale bana ait...
SilSevgilerimle...
Yeniden okudum yavrum.Günümüzde ne kadar çoğaldı bu insanlar :( Allah ıslah etsin dilerim. Sevgilerimle canım:)
YanıtlaSilTeşekkürler ablacığım :) Ben de kucak dolusu sevgilerimi gönderiyorum size :)
Silokulda en sevdiğim dersti psikiyatri :) çok dikkatimi çekmişti, şimdi tekrar gördüğümde okudum ve yine çok etkilendim inşallah ilerde benimde çalışmak istediğim bir alan :) çok güzel bir örneksiniz :))
YanıtlaSilBen de hemşirelik yollarından geçerek geldim.Dilerim sizin de yolunuz açık olur.Danışmak istediğiniz bir şey olursa da her zaman destekçinizim :)
Sil